Kainatın Hakikatı Nedir | Kuran Quantumu | Herşey O’nu Tesbih Eder

Karoglan Raşit Tunca’nın Videolu Vaazı

“Kainatın Hakikatı Nedir- Kuran Quantumu Herşey O’nu Tesbih Eder”

Karoglan Başağaçlı Raşit Tunca’nın

(25 Eylül 2021)
Original Kar©glan

Seri No : V250920210405

Etiketler : Dini Vaaz,Dini Sohbet,Dini Makale,Tasavvuf,Tasavvufi Sohbet,Karoglan,Kar©glan,Başağaçlı Raşit Tunca,Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca’nın Vaazları,Efsane Türk,Raşit Tunca’nın Vaazları,Raşit Tunca’nın 2021 Vaazları,Kainatın Hakikatı Nedir,Kuantum Fizigi,Kuran Kuantumu Nedir,Kuran Quantumu,Herşey O’nu Tesbih Eder,Tesbih Nedir,Zikir Nedir,Tesbih çekmek bidatmidir,boncuk çevirmek,Füzyon,enerjinin dönüşümü,kinetik enrjinin foton enrjisine dönmesi,tükenmeyen enerji türü,iyonlarin hareketi,elektronlarin hareketi,elektrik lambasi yanince neler olur,yedigimiz gidalarin dilimiz ve ses tellerimiz sayesinde freknsa ses frakansini döndürülmesi,dalga boyu,uzun dalga,kisa dalga,kesik kesik dalga,devam eden dalga,gözün yaydığı ışınlar,Elhamdülillah Zekri kainatta yok olmaz,Kelimei Tevhid zikri Dünya ve icindekilerden daha agirdir,elektrik yüklü parcaciklarin yayilmasi,ilk element, hidrojen,3lü,elektron proton neutron,ana yapimiz,nötrino nedir,boş kamyon misali,nötrinos boş kamyon misalidir sen ona iyi veya kötü yük yüklersin,pozitive ladung or negative ladung,Her dogana yeni hayat yeni bir elektron bir proton ve birde neotron verilir ve birde boş bir kamyon,Cehenneme girenlere malik sorara siz dünyada yeterince kalmadiniz mi size bir uyarici rehber gelmedimi peki siz neden iyi ile kötüyü ayir edipte cennete gitmek varken cehenneme hamballik edip cehennem odunu ile geldiniz buraya,süb süb süb demek zikirmidir,Hz Rabiatül Edeviya Kimdir,Peygamberimizin Hadisinde Gecen Cennetle müjdelelen kadin,Raşd Tarıkatı Salavatında geçen Hz Rabia,Dansöz Rabia,Köpeğe su veren kadının cennete, kediyi aç ve susuz bırakan kadının da cehenneme gitmesi ilgili hadisi açıklar mısınız?,”Ey Allah’ın Resûlü! Yani bize hayvanlar (a yaptığımız iyilikler) için de ücret mi var?” dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:
“Evet! Her ‘yaş ciğer’ (sahibi) için bir ücret vardır.” buyurdu.” [Buhârî, Şirb 9, Vudû 33, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153, (2244); Muvatta, Sıfatu’n Nebi 23, (2, 929-930); Ebû Dâvud, Cihâd 47, (2550)],
“Fâhişe bir kadın, sıcak bir günde, bir kuyunun etrafında dönen bir köpek gördü, susuzluktan dilini çıkarmış soluyordu. Kadıncağız mestini çıkararak (onunla su çekip köpeği suladı). Bu sebeple kadın mağfiret olundu.” [Müslim, Tövbe 155, (2245)],
“Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşerâtından yemeye de salmamıştı.” [Buhârî, Bed’ü’l-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, (2242)],

Fâhişe olmak evliya olmağa engel değilmiş,Vehuve-lleżî ḣaleka-ssemâvâti vel-arda fî sitteti eyyâmin, amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde o yarattı yedinci gün arşa istiva etti,arşa istiva etti ne demektir,arşa istiva etti ayeti nerededir,Hûd Suresi 7. Ayet,Ellezi halakal mevte vel hayate li yebluvekum eyyukum ahsenu amela, ve huvel azi zul gafur.Ela ya’lemu men halak, ve huvel latiful habir,vehuve bikulli ḣalkin alîm,Çünkü O, her türlü yaratmayı çok iyi bilir,Çünkü O yaratmanın en icelikerini bilendir,Hiç yaratan bilmez mi,Mümini Sabah namazina kaldiracak ayet,Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî, Velev ennemâ fî-l-ardi min şeceratin aklâmun, le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî, ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ.

Bismillahirrahmenirrahim

De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve Yeryüzünde ne kadar ağaç varsa hepsi kalem olsa idi, ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak), Ve onlar ile her an yazsalar idi, Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”

(Kuran-ı Kerim’den Ayet – Kef Suresi 109 ve Lokman Suresi 27 den Pasaj ve Bulamadığım Bir Sureden Pasaj),Evliya ve Enbiya Allah’ın ruhunu kabzettiği yere defnedilir. Çünkü, Allah’ın onun ruhunu kabzettiği yer en güzel mekândır.” dedi (İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 1/529, el-Ayni de aynı noktalara işaret etmiştir. bk. Umdetu’l-Kari, 4/187). Tirmizi’nin Hz. Aişe tarikiyle rivayet ettiği hadiste, Hz. Ebu Bekir şöyle demiştir:

Alıntı:
“Allah her peygamberin ruhunu, onun gömülmek istediği yerde kabzeder. Onun için onu yattığı odasında defnedin.”(bk.Tirmizi, Cenaiz, 33). 

Abdülgani Nablüsi hazretleri buyuruyor ki:
Evliyayı inkâr etmek, dinin herhangi bir hükmünü inkâr etmek gibi küfürdür. Allahü teâlâ, Enbiyasını ve Evliyasını başkalarından üstün tutmuş, başkalarına vermediği, keramet ve mucize gibi harikaları, bu zatlara ihsan etmiştir. (Hadika)
Dünyada elbette evliya bulunur. Din kitaplarında birler, üçler, yediler, kırklar, beş yüzler gibi adlandırılan Evliya vardır. Ebdal denilen evliya her zaman bulunur. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(40 kişi olan ebdallerin bereketiyle düşmana galip gelir, beladan kurtulursunuz.) [İ. Asakir]
(Her asırda salihler bulunur. Bunlar beş yüz kişi olup kırkı ebdaldir.) [Ebu Nuaym]

(Yeryüzünde her zaman [ebdallerden] kırk kişi bulunur. Her biri İbrahim aleyhisselam gibi bereketlidir. Bunların bereketiyle yağmur yağar.) [Taberani]
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyurdu ki:
(Bu zamanda, beş vakit namazını kılan, haramlardan sakınan umumi evliya sınıfına dâhil olur. Bir de hususi evliyalık vardır. Bu, tasavvuf yolunda ilerleyenlere Rabbimizin ihsan ettiği derecelerdir. İşte, bu zamanda böyle evliya yok gibidir.)

Hakiki mürşid olan evliya, kıyamete kadar mevcuttur. İlim ve ihlâs sahibi olan taliplere, kendisini tanıtır. Düşmanlardan, ahmaklardan saklanır. Kötü kimseler, kıymetli şeylerin sahtelerini, taklitlerini piyasaya sürerek, insanları aldatır. Böylece, kötü yoldan, menfaat sağlarlar. Bu kimseler, yalanlarla, istidrac göstererek, keramet diye, cahilleri aldatırlar. Müslümanlar için en büyük felaket, bunların tuzaklarına düşmektir. Kendilerinin, dinden, imandan, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından haberleri yoktur. Sözleri ile küfür yayarlar. Hareketleriyle haram işlerler. Cahilleri avlamakla geçinirler. (H. S. Vesikaları)

Eshab-ı kiram ve Tâbiini izam zamanlarında, Evliya çoktu. Herkes bunları ziyaret ederek bereketlenir, dualarını alırlardı. Ahir zaman yaklaştıkça, küfür alametleri, bid’atler çoğaldı. Ulema ve evliya azaldı. Son zamanlarda, hiç görünmez oldu. (F. Bilgiler)
(Her yüz yılda bir müceddid gelir, dini kuvvetlendirir.) [Buharî]

(Dünya ebdaller sayesinde ayakta durur. Allahü teâlânın yardımı onların bereketiyle gelir.) [Taberani]

Âl-i İmrân Suresi – 151 . Ayet

سَنُلْقٖي فٖي قُلُوبِ الَّذٖينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ بِمَٓا اَشْرَكُوا بِاللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهٖ سُلْطَاناًۚ وَمَأْوٰيهُمُ النَّارُؕ وَبِئْسَ مَثْوَى الظَّالِمٖينَ
Kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar, hakkında Allah’ın hiçbir delil indirmediği şeyi O’na ortak koştular. Onların varacağı yer cehennemdir. Zalimlerin durağı ne kötüdür!

Burada yüce Allah müminlere, düşmanlarına karşı zafer müjdesi vererek onları teselli etmekte, heyecanlarını yatıştırmakta ve Allah’a inanmanın verdiği moral gücünden yoksun olanların kalplerini kısa zamanda korku saracağını haber vermektedir. Çünkü müşrikler ne aklî ne de naklî hiçbir delile dayanmaksızın, atalarından intikal eden tamamen bâtıl bir inançla putları Allah’a ortak koşmakta, onlardan yardım istemekte ve onları Allah ile mahlûkatı arasında aracı kılmaktadır. Oysa putlar, başkalarına yardım etmek şöyle dursun kendilerine yapılan bir saldırıyı dahi savacak güce sahip değillerdir. Bu sebeple müslümanların Allah’ın yardımına güvendikleri derecede müşrikler putların yardımına güvenmemektedirler. Çünkü kendi tanrılarında var olduğuna inandıkları gücün başkalarının tanrılarında da var olduğuna, tanrılar arası mücadelenin devam ettiğine inanmaktadırlar. Bu da onların korkaklaşmasına sebep olmaktadır. Nitekim bu âyetlerde söz konusu edilen Uhud Savaşı’nda, bir ara müslümanların paniğe kapılıp dağılmalarına rağmen, müşrikler önemli bir sonuç elde edemeden çekilip gitmişlerdir. Hatta giderken bir ara geri dönüp müslümanların işini bitirmeyi düşünmüşler, ancak dönme cesaretini gösterememişler, büsbütün yenilmemiş olmayı yeğlemişlerdir. Şüphesiz bu durum Allah’ın onların kalbine soktuğu korkunun neticesinde meydana gelmiştir.

Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Bir aylık yola kadar (düşmanlarımın kalbine) korku salma özelliği verilerek bana yardım edildi” (Buhârî, “Teyemmüm”, 1).

Author: RasitTunca

Bir yanıt yazın